Do Better [Turkish translation]
Do Better [Turkish translation]
1. Adam: Bu lanet yemek midemi ağrıttı... Çok kötü.
Hostes: Üzgünüm, anlamıyorum.
2. Adam: Ağrıya dayanamadığı söylüyor.
Kadın: Ah hostes! Ben jive konuşurum.
Hostes: Oh güzel.
Kadın: Diyor ki, adam büyük bir acı içinde ve ona yardım edebilir misin bilmek istiyor.
Hostes: Pekala. Ona rahatlamasını ve biraz ilaçla olabildiğince erken gelmeye çalışacağımı söyler misiniz?
Kadın: Dayan adamım.
Kollarıma koşabilirdin, ama sen kayalara koştun
Sen atışını yaptıktan sonra bu sıyrıkları nasıl iyileştirebilirim?
İnancım ellerimde ve kötülüğüm maskemde
Sanırım sormaya çalıştığım şeyi Tanrı anlayamıyor
Ve şimdi tüm yardımları kaybediyorum,
Ve bir şekilde tutuşumu kaybediyorum.
Ve beynim zincirlendi ve bağlandı,
Geçmişimizdeki anılardan
Sanırım Tanrı anlamıyor,
Sormaya çalıştığım şeyi.
[x2]
Ve dedi ki, biliyorum, biliyorum, biliyorum (biliyorum, biliyorum)
Seni daha önce bir kere duydum (önce, önce)
Ama daha iyisini yapamam (daha iyi yap, daha iyi yap)
Lütfen yardım et, daha iyi yapmama (daha iyi)
Eğer kör olamaya çalışırsam,
Karar verdiğim işaretler sayesinde.
Sen gerçeksin, benimsin,
Ama ben kör değilim.
Senin için uğraşmıyorum,
Yavrum ben çekiliyorum.
Ve bütün çanları duyabiliyorum,
Bulana kadar takip edeceğim.
Ve eğer binlerce sıram olsaydı,
Seni binlerce defa terk ederdim.
Ve beynim sıralar üzerinden gidiyor,
Ve suçlarının anısı.
Senin için uğraşmıyorum,
Yavrum ben çekiliyorum.
[x2]
Ve dedi ki, biliyorum, biliyorum, biliyorum (biliyorum, biliyorum)
Seni daha önce bir kere duydum (önce, önce)
Ama daha iyisini yapamam (daha iyi yap, daha iyi yap)
Lütfen yardım et, daha iyi yapmama (daha iyi)
Kendime daha az umursayabilirdim diyorum.
Ne yaparsın eğer bir pisliksen?
Senin için uğraşmıyorum,
Seni dinlendiriyorum
Bir neden için,
Güçlü durmak benim sınavım.
Yavrum bana sahip olduğunu düşünüyorsun,
Benim yönümden öyle.
Umursamadığını fark ettim.
Şimdi sana ihtiyacım yok,
İtiraf edemem.
Bir neden için,
Bu benim sınavım.
[x2]
Ve dedi ki, biliyorum, biliyorum, biliyorum (biliyorum, biliyorum)
Seni daha önce bir kere duydum (önce, önce)
Ama daha iyisini yapamam (daha iyi yap, daha iyi yap)
Lütfen yardım et, daha iyi yapmama (daha iyi)
- Artist:Kat Dahlia
- Album:Shades of Gray