Fall Eternal [Turkish translation]
Fall Eternal [Turkish translation]
[1. Dize]
Bana seslenen o acıdan
Çok uzağız
Ve bırakmanın utancını görebiliyorum
Işık griye döndü ve kurtaramıyorum bazı günleri -
Dönüştüğüm bu cani beni ele geçiriyor
Ruhumu çırılçıplak bırakıyor ve ismimi yakıyor
[Nakarat]
Dev bir dalga* gibi yaşıyorum
Çarpıyor ve düşüyorum ve asla bulamıyorum umudu
Ebedi cehennemde
Şimdi açık bir mezardan sürünüyorum, geri dönmemek üzere
Bilinmeyen başka bir hayat
Ben yalnız düşen o şövalyeyim
[2. Dize]
Bıçağın ağzında yaşayan cehennem
Bıçak sivrilir ve onu avlar ve geriye açıklayamadığım bu acı kalır
İtiraf ediyorum , nefret ediyorum yağmurdan
Yağıyor ve hala musallat olan kibrimin gölgesindeki günü çalıyor
[Nakarat öncesi]
Ruhumu çırılçıplak bırak ve ismimi yak
[Nakarat]
Dev bir dalga* gibi yaşıyorum
Çarpıyor ve düşüyorum ve asla bulamıyorum umudu
Ebedi cehennemde
Şimdi açık bir mezardan sürünüyorum - geri dönmemek üzere
Bilinmeyen başka bir hayat
Ben yalnız düşen bir şövalyeyim
[Geçiş]
Dönüştüğüm caniyi saklamak için artık çok geç...
[Nakarat]
Dev bir dalga* gibi yaşıyorum
Çarpıyor ve düşüyorum ve asla bulamıyorum umudu
Ebedi cehennemde
Şimdi açık bir mezardan sürünüyorum - geri dönmemek üzere
Bilinmeyen başka bir hayat
Yalnız düşen bu şövalyeyi övün
Yalnız düşen şövalyeyi,
Yalnız düşen bu şövalyeyi övün
- Artist:Black Veil Brides
- Album:The Phantom Tomorrow