Farewell [Turkish translation]
Farewell [Turkish translation]
[Gabriel]
Günler geçti, kışlar bitti,
ve biz Cennet'teki kardeşler gibi zıpladık.
Ben senin şövalyendim, seni sımsıkı tuttum
bir ağabeymişim gibi (tuttum) senin yaşlı gözlerini gördüğümde.
Zaman geçip gitti ve bizim vedalaşmamız gerekti.
Yukardaki bulutlara bakıyorum
Çocuklar - çok ufak ve üzgünler.
Azizlerin bir gün yardım edebilmelerini umuyorum
Bizi yeniden birleştirmelerini (umuyorum).
Hayaller pasajının anahtarını tutuyorum
ellerimi kıpırdatmadan.
Zaman bana veda etmemi söylüyor
ama cehennemle savaşacağımı biliyordum
ve biliyordum ki: Biz (birlikte)
görebileceğimiz başka bir zaman için çabalayacağız,
özgür olacağımız başka bir zaman için,
artık vedalar olmasın diye.
[Anna]
Üvey kardeşim söyle bana nerelerdeydin
seni bu Allah'ın belası yere getirdiklerinde.
Haç işareti - beni alıp götürdüler
beni merhamet yoluyla bitkilerle iyileştirmek için.
Şimdiyse alevleri besleyeceğim günü bekliyorum
[Gabriel]
Umutsuzluk kafesine düşmüştüm.
Kalbim bir keşiş hücresi gibi çok boş ve basitti.
Ama hiçbir kutsal su bana
seni yeniden unutturamaz...
Zaman bana veda etmemi söylüyor
ama cehennemle savaşacağımı biliyordum
ve biliyordum ki: Biz (birlikte)
görebileceğimiz başka bir zaman için çabalayacağız,
özgür olacağımız başka bir zaman için,
artık vedalar olmasın diye.
[Lugaid]
Hiçbir veda son (veda) değildir.
Yeniden karşılaşmayı diliyorsan eğer...
- Artist:Avantasia
- Album:The Metal Opera (2001)