Hellbent [Turkish translation]
Hellbent [Turkish translation]
Eski arkadaşım, ne yapıyorsun orada?
İçeri gel, bir sandalyeye otur
Uzun zaman oldu, son zamandan beri
Bir sürü omuzlar ellerinden geçtiğinde
Bugün ve bu akşam bitmeyecek
Ne dediğimi anlıyor musun?
Senden özür dilemeye çalışıyorum
Sen sahnedeki yıldızsın, herhangi biri değilsin (You're the star in the scene, you're not just anybody)
Gözünde bir ışık var, ulaşılabilecek gibi gözükmüyor
Başımın üzerinde, gökyüzünde, bana mı parlıyor?
Bana mı parlıyor?
Her zaman biliyordum, etrafta pek takılmadığını
Sen ve ben kasabanın hırsızları gibiydik
Bir sürü kız arkadaşlar, ama yeterince aşk yoktu
Bir sürü geç geceler, ve yeterinde uyku yoktu
Sinirlendik ve boşa harcadık, iyi değil ve ıtanç verici (Strung out and wasted, no good and shameful)
Tattığımız o hayat, masanın üzerindeki
Ne dediğimi anlıyor musun?
Senden özür dilemeye çalışıyorum
Sen sahnedeki yıldızsın, herhangi biri değilsin (You're the star in the scene, you're not just anybody)
Gözünde bir ışık var, ulaşılabilecek gibi gözükmüyor
Başımın üzerinde, gökyüzünde, bana mı parlıyor?
Bana mı parlıyor?
Kalplerimizde umut var, akıllarımızda hayaller (We have hope in our heart, and dreams in our head,)
Ama çoğu zaman, senin yatağında kalıyoruz (But most of the time, we stayed in our bed)
Eper oraya gidersen, dah afazlasını isteyeceksin (If you go out there, you just want more)
Bu soğuk, soğuk bir dünya, kapının ardındaki (It’s a cold, cold world, outside that door)
- Artist:New Order
- Album:Total: From Joy Division to New Order