Parachute [Turkish translation]
Parachute [Turkish translation]
Paraşüt, paraşüt.
Gökyüzünde çok yükseklerdeydim
Bulutların arkasındaki güneş gibi
Yücelerin kontrolünde
Pruvadaki kör bir adam
Gel, beni geri yukarıya çek
Ait olduğum açık kollarına
Gökyüzünde çok yükseklerde
Kanatlarımın yok olduğunu anladığımda.
Paraşüt, paraşüt.
Eğer bir paraşütüm olsaydı
Çok sert düşmezdim,sana düştüğüm(aşık olduğum) gibi
Eğer kalbim kurşun geçirmez olsaydı
Çok fazla kanamazdım, senin için kan döktüğüm gibi
Bir paraşütümün olmasını dilerdim
Bir paraşütümün olmasını dilerdim
Beni bir orduyla uyandır
Senin emrindeyim
Eğer beni kurtarmaya geleceksen
O zaman elimden tut
Beni kurtar aşkım
Dönüştüğüm (kalbi) kırık adamdan
Beni bir orduyla uyandır
Çünkü sen (benim için) teksin
Paraşüt, paraşüt.
Eğer bir paraşütüm olsaydı
Çok sert düşmezdim,sana düştüğüm(aşık olduğum) gibi
Eğer kalbim kurşun geçirmez olsaydı
Çok fazla kanamazdım, senin için kan döktüğüm gibi
Bir paraşütümün olmasını dilerdim
Bir paraşütümün olmasını dilerdim
Oh, bir paraşütümün olmasını dilerdim.
Eğer bir paraşütüm olsaydı
Çok sert düşmezdim,sana düştüğüm(aşık olduğum) gibi
Eğer kalbim kurşun geçirmez olsaydı
Çok fazla kanamazdım, senin için kan döktüğüm gibi
Bir paraşütümün olmasını dilerdim
Bir paraşütümün olmasını dilerdim
- Artist:Lawson
- Album:Chapman Square/Chapter II.