The end [Turkish translation]
The end [Turkish translation]
Bu son, bu son
Hala burada olduğumu bulmak için bekliyorsun
Ve ışığın parlamasını bekliyordun
Uyan, uyan, uyan
Ben sorunun cevabı olacağım
Cevaplayamıyorum, bu bir soru
Dışarıda tüküremezsin, bulabilir miyiz
Buluyoruz, bir çıkış yolu buluyoruz, bir çıkış yolu
Anlamak daha kolaydır
Ölüyoruz, yeraltına gömülüyoruz
Ama o zamandan beri uykudayım
Yeni bir iyi arkadaş bulmaya çalıştın
Tahrik ediyorsun, peşinde koştun
Oh, o zaman ben ne diyeyim?
Seni özledim, geleceği geçmiş hakkında konuşarak harcayalım
Nasıl hoşçakal dedin, nasıl aklını kaçırdım
Biz gerçekten başka bir şeyiz
Burada gönderildiğini varsayalım
Beni kontrol altında tutmak için
Nabzım hızlı, boynum gerildi
Her kim söylüyorsa sadece ihtiyacım var
Üstesinden gelemeye, onun üstesinden gelmeye, kendimin üstesinden gelmeye
Gökyüzümüzde bir şey olduğunu söylüyorlar, dikkat etmeliyiz
Farkında olmak umurumda değil, dolaşmakla çok meşgulüm
Denizlerimizde bir şey olduğunu söylüyorlar, dikkatli olmalıyız,
Ben yine de yüzmüyorum, dolaşmakla çok meşgulüm,
Evimde bir şey olduğunu söylüyorlar, dışarı çıkmalıyım, dışarı çıkmalıyım,
Kaçmak istemiyorum, hayır, etrafta dolaşmakla meşgulüm,
Etrafta dolaşmakla çok meşgulüm, etrafta dolaşmakla çok meşgulüm,
Etrafta dolaşmakla çok meşgulüm, etrafta dolaşmakla çok meşgulüm
Eve koş, gittiğin yeri sevmiyorum
Eve koş, söylediğin kelimeleri sevmiyorum
Eve koş, gittiğin yeri sevmiyorum
Eve koş, söylediğin kelimeleri sevmiyorum
Eve koş, gittiğin yeri sevmiyorum
Eve koş, söylediğin kelimeleri sevmiyorum
Eve koş, gittiğin yeri sevmiyorum
Eve koş, söylediğin kelimeleri sevmiyorum
- Artist:Daughter