The Willow Maid [Turkish translation]
The Willow Maid [Turkish translation]
Genç bir adam ormanda yürüyüşe çıktı,
Ok çantası ve yayı ile.
Genç bir kızın şarkı söylediğini duydu,
Ve aşağıdan gelen sesi takip etti.
Orada bakireyi buldu.
Söğütte kim yaşıyordu,
Kız dinlerken ona seslendi,
Kırmızı mantarların oluşturduğu halkadan,
'Benimle gel bakirem
Söğüt yatağından gel'
Kız ona sakince baktı,
Ve yalnızca başını iki yana salladı.
'Şimdi beni anla, ay ışığında bir dansım var
Şimdi beni anla, buradan ayrılamam
Şimdi beni duy, ormanda bir şarkı çalıyor
Gideceğin yerde seni takip etmemi isteme
Genç bir adam ormanda yürüyüşe çıktı,
Bir çiçek ve yeşil bir ceketle,
Aşkı alev almış saçlar gibiydi.
Kızın gözlerinde zümrüt bir parlaklık,
Kendini güzellikle sarıp sarmaladı
Çok genç ve çok sakin,
Oğlan söğüdün altında öylece durdu,
Ve ona sarı çiçeği verdi.
'Ah kızım, kalbime sahip oldun
Oh, senin damadın olacağım'
Kız onunla asla evlenemeyeceğini söyledi.
Ne yakında, ne uzakta, ne de çok yakında
'Şimdi beni anla, ay ışığında bir dansım var
Şimdi beni anla, buradan ayrılamam
Şimdi beni duy, ormanda bir şarkı çalıyor
Gideceğin yerde seni takip etmemi isteme
Genç bir adam ormanda yürüyüşe çıktı,
Bıçak kadar keskin bir baltayla.
Yeşil gözlü periyi alacağım,
Benim eşim olacak.
Onunla çocuklarımı büyüyeceğim,
Onunla hayatımı yaşayacağım.
Bakire kız onu duyunca ağladı,
Oğlan ondan alacağını söylediğinde,
Oğlan bıçak kadar keskin baltasını kullandı
Eski ağacını devirmek için
'Şimdi söğüt devrildi
Artık bana aitsin'
'Şimdi beni anla, ay ışığında bir dansım var
Şimdi beni anla, buradan ayrılamam
Şimdi beni duy, ormanda bir şarkı çalıyor
Gideceğin yerde seni takip etmemi isteme
Kız onu ormanda takip etti ve yere yığıldı
Ayakları bir mesafe boyunca yürüdü ama
Doğduğu yeşil diyardan
Kız bir çiçeğe dönüştü,
Bu parlak akşam için bir çiçek açtı.
Oğlan onu ormandan ayıramazdı,
Ne kadar ondan ayrılmak istemese de.
- Artist:Erutan
- Album:Raindancer