Troy [Turkish translation]
Troy [Turkish translation]
Onu hatırlayacağım
Ve sağanak altındaki Dublin'i
Ve yazın uzun çimlerde oturmayı
Isınmayı
Onu hatırlayacağım
Uykusuz her geceyi
O zamanlar çok gençtik
Yapabileceğimiz her şeyin *
Doğru olduğunu sanırdık *
Sonra devam ettik
Bizim gözlerimizden çalındı
Ve ben senin nereye gittiğini merak ettim
Söyle bana ışık ne zaman söndü
Yükseleceksin
Geri döneceksin
Ateşteki anka kuşu
Öğreneceksin
Yükseleceksin
Geri döneceksin
Senin olduğun kişi olarak
Başka bir Troya(Truva) yok
Senin yanman için
Ve ben hiç bir zaman seni incitmek istemedim
Yemin ederim söylediğim o şeyleri *
gerçekten kastederek söylemedim *
Asla sana bunu yapmayı istemedim
Bir dahaki sefere ellerimi kendime saklayacağım
Oh, o seni seviyor mu?
Sen ne yapmak istiyorsun?
O sana benim gibi muhtaç mı?
Onu seviyor musun?
O senin için iyi mi?
Seni benim tuttuğum gibi tutuyor mu?
Beni istiyor musun?
Terketmeli miyim?
Biliyorum her zaman beni sevdiğini söylüyorsun
Sadece bazen inanmalı mıyım diye merak ediyorum
Oh, seni seviyorum
Tanrım, seni seviyorum **
Senin için bir ejderha öldürürdüm
Öleceğim
Ama yükseleceğim
Ateşteki anka kuşu
Öğrendim
Yükseleceğim
Ve geri döndüğümü göreceksin
Olduğum kişi olarak
Başka bir Troya yok
Benim yanmam için
Ve sen ışıkları açık bırakmalıydın
Işıkları açık bırakmalıydın
O zaman ben denemezdim
Ve sen hiçbir zaman bilmezdin
Ve seni daha sıkı çekmezdim
Hayır seni daha yakına çekmezdim
Çığlık atmazdım
Hayır, gitmene izin veremem
Ve kapı kapalı değildi
Hayır seni kendime doğru çekmezdim
Hayır senin yüzünü öpmezdim
Seni tutmam için bana yalvarmazdın
Eğer daha o ilk sefer orada bulunmasaydık
Ah ama biliyorum ki benim orada olmamı istedin oh oh
Bana attığın her bakış bana öyle söyledi
Ama ışıkları açık bırakmalıydın
Işıkları açık bırakmalıydın
Ve alevler yanıp gitti
Ama sen hala ateş tükürüyorsun
Söylediklerin hiçbir şeyi değiştirmez
Sen hala bir yalancısın
Sen hala bir yalancısın
Sen hala bir yalancısın***
- Artist:Sinéad O'Connor
- Album:The Lion and the Cobra (1987)