Il tutto è falso [Turkish translation]
Il tutto è falso [Turkish translation]
Bu dünya
bir uçak gibi hızla ilerliyor
ve daha silik
ve daha uzak görünüyor gözüme.
Durdurmak için onu
bir taş atıyorum rüzgara karşı,
ama çoktan sekip geri dönmüş taş,
birkaç metre uzağıma.
Bu öyle bir dünya ki,
içinden yıpratıyor insanı,
ama bilemiyorum
ona nasıl karşı koyacağımı.
Teslim olmuyorum,
ama doğruyu söylemem gerekirse,
hakikati andıran
hiç ama hiçbir şey bulamıyorum ben.
Tamamı sahte
Sahtelik her şey
Tamamı sahte
Sahtelik her şey
Ve o yüzden biraz endişeliyiz
çocuklarımız için,
bizi korkutuyor onların sessizlikleri
kendi hatalarımız.
Önemli olan, kaybolmuş gibi görünen
değerleri öğretmek,
yeni ümitsizler yaratma riskini göze alarak.
Tamamı sahte
Sahtelik her şey
Tesadüf değil vicdanımızın
yetersiz gibi gelmesi bize,
bu teknoloji saldırısı
altüst etti hayatımızı.
Belki zihnini eğiten bir insan
hazırdır şimdiden,
ama içyüzünü bilmek dersen,
geçti Bor’un pazarı.
Tamamı sahte
Sahtelik her şey
Ben ki,
hüküm vermekten acizim artık,
ne diyeceğimi bile bilmiyorum
yalnızlığım hakkında.
Bakıyorum
uzaktan kumanda cihazımla
ve ortasında buluveriyorum kendimi
dünyanın ve ikircikli dünya halinin.
Kimi her tür illeti
liberal bir devletin
yenilikçi gücüyle
çözmeyi düşünüyor.
Piyasa tek başına
bütün dertleri çözermiş
ve çokuluslu şirketler gerekliymiş.
Tamamı sahte
Sahtelik her şey
Ama öylesine dokunuyor ki içimize
acı çeken insanlar;
dehşete düşürüyor bizi açlık, savaş,
adaletsizlikleri dünyanın.
Nasıl da güzel acılarıyla ilgilenmek
bunca, bunca insanın,
nasılsa sonuçta
bir elimizde cımbız, diğerinde ayna.1
Tamamı sahte
Sahtelik her şey
Ben ki,
artık bulamıyorum
herhangi bir şey, beni yalnızlığımdan
kurtaracak olan.
Biraz ânı yakalamaya
çalışıyorum
ama sahteyi çekip çıkarınca içinden
hiçbir şey kalmıyor geriye.
Tamamı sahte
Sahtelik her şey
Tamamı sahte
sahtelik her şey,
işittiklerimiz,
söylenenler.
Sahtelik, hoşlandığımız bir kuruntu
sahtelik, herkesin inandığı şey,
gerçeklerin maskelenmiş anlatılışı.
Sahtelik, gizemlidir
ve daha da karanlık hale gelir
karıştırıldığı zamn
bir parça hakikatle.
Sahtelik, bir hiledir
olağanüstü bir hile,
anlamayalım diye
yaşadığımız bu dünyayı
bu tuhaf dünyayı
bu saçma dünyayı
her şeyin sahte olduğu
sahteliğin her şey olduğu
Tamamı sahte
Sahtelik her şey
Tamamı sahte
Sahtelik her şey
Tamamı sahte
Sahtelik her şey, her şey, her şey
1. Orhan Veli Kanık'ın (1914-1950) 'Cımbızlı Şiir'ine gönderme: Ne atom bombası / Ne Londra konferansı / Bir elinde cımbız / Bir elinde ayna / Umurunda mı dünya!
- Artist:Giorgio Gaber
- Album:Io Non Mi Sento Italiano